Hiç bilmediğimiz bir şehirde,
dahası hastaneyi de netleştirmemişken ev bulmaya çalışmak biraz zordu. Çünkü
hiç bir şey bilmiyorduk şehirle ilgili. Tutacağımız ev şehrin iyi bir
bölgesinde mi yoksa kötü bir bölgesinde mi tamamen şansımıza kalmıştı. Yine de
bazı araştırmalar yaptık. Aklımızda iki hastane vardı. Bu hastanelere yakın
olsun dedik. Ebru’dan da semt önerileri aldık. AirBnb’nin semtlerle ilgili
yorumlarını okuduk.
Sonrasında AirBnb’den girip
Hollywood’da bir ev beğendik. Google earthden girip sokakları inceledik.
Sonunda evi seçtik. Ama evi sadece bir aylık kiraladık ve ev sahibine de evi
beğenirsek daha uzun kalacağımızı belirttik. Çünkü gidip gördükten sonra evi
beğenmeme ihtimalimiz vardı. Gerçekten de öyle oldu. Ev hiç hoşumuza
gitmemişti. Temizlik standartları kesinlikle bize göre değildi. Apartman boşlukları
nedense halıfleks kaplıydı ve haliyle çok tozluydu. Bu eve kesinlikle bir bebek
getirilmezdi. O gün yeni bir ev bulmaya karar verdik.
Dolayısıyla Amerika’ya girer
girmez yeniden ev arama macerasının içinde bulduk kendimizi. Yine rehberim
AirBnb’ydi. Buradan evleri bulup ev sahipleriyle iletişime geçiyordum ve evi
kiralamadan önce görmek istediğimi söylüyordum. Bir kaç ziyaretin sonunda bir
cadde üstümüzde hoşumuza giden bir ev bulduk. AirBnb’yi de aradan çıkarıp
doğrudan ev sahibiyle sözleşme imzalayıp evi kiraladık. Bu sayede AirBnb’nin
alacağı komisyonu da düşmüş olduk. Burada tabi bir risk var. Ama bu riski göze
aldık. Evin kirası tüm faturalar dahil aylık 2500 dolardı. Böylece ülkeye
girişimizden itibaren bir hafta içinde evi kiralamıştık. Ev havuzlu bir
sitedeydi. Komşular havuz başında barbekü partileri yapıyorlar yada akşamları
kapı önüne attıkları masalarda sohbet ediyorlardı. Biz de diğer komşularla çok
güzel sohbetler etme fırsatı bulduk.
Evimizin fotoğrafları:
Craigslist gibi sitelerden
bakınca yada emlakçılarla görüşünce daha uygun fiyata da ev bulunabilir. Ama
annemle yalnız olduğumuz için ev meselesini bir hafta içinde çözmek istedim.
Arabayı da bir haftalık kiralamıştım. Arabasız ev aramak çok zor olurdu. Bebeğin
ne zaman geleceği belli olmazdı. Emlakçı emlakçı dolaşacak halim yoktu. Ama
eşim yanımda olsaydı boş bir ev kiralayıp ikinci el eşya alıp idare
edebilirdik.
Son olarak ev bakarken biz hiç
dikkat etmemiştik ama sonra ne kadar önemli olduğunu farkettik. Los Angeles
nasıl olsa diye güvenmeyin mutlaka ısıtıcısı olan bir ev tutun. Ben 1 Kasım’da
doğum yaptım ve evde ısıtıcı olmasa kesinlikle satın almam gerekirdi. Çünkü
geceleri hava çok soğuk olabiliyor. Çöl iklimi gibi düşünebilirsiniz. Biz hemen
hemen her akşam ısıtıcıyı çalıştırdık.
Ayrıca Los Angeles’ta mesafeler çok uzun olduğu için
haliyle marketler de çoğu zaman yürüme mesafesinde değil. Dolayısıyla arabayla
gitmek zorundasınız. Annemin de ehliyeti olmadığı için doğum sonrası market
alışverişi sorun olabilirdi. Bu nedenle biz markete çok yakın bir ev tuttuk ve
iyi ki de öyle yapmışız. Bebeğin acil ihtiyaçlarını çok rahat giderebildik.
Mrb. Amerikada doğum ile ilgili birkaç bilgi almak istiyorum sizden.Size nasıl ulaşabilirim?
YanıtlaSilmerhabalar,
Silmail adresinizi yazarsanız oradan iletişime geçebiliriz.
Merhaba,öncelikle çok güzel bir blog olmuş. Bilgilerinizi paylaştığınız için çok teşekkürler. Benim de birkaç sorum olacak size. Mail adresim kubraaalan@hotmail.com Görüş alışverişinde bulunursak sevinirim:)
Silkübra hanım merhaba,
SilÇok teşekkür ederim güzel yorumunuz için. Faydalanmanıza çok sevindim. Size mail attım şimdi. Dilediğiniz zaman iletişime geçebilirsiniz. Sevgiler